Hürriyet Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’in kaleme almış olduğu yazıyı sunuyorum.
El âlemse viaypi bizimkiyse niyazi
Libyalı yaralı muhalifler, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel ambulanslarla özel uçaktan indirilen Libyalılar, özel doktorlar ve özel eskortlar eşliğinde, özel hastanelere götürüldü.
Tunuslu yaralı muhalifler, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel hastanelere götürülmek üzere, İstanbul Sağlık Müdürlüğü tarafından özel olarak karşılandı.
Ancak, çok ayıp edildi... Çünkü, aprona, 9 yaralı için sadece 8 özel ambulans getirilmişti. 2 yaralı sıkış tepiş gitti.
Yemenli yaralı muhalifler, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı koordinasyonunda, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Tunus rezaletinden ders alınmıştı... Bu sefer, 10 yaralı için 11 özel ambulans getirildi.
Mısır’da bulunan Filistinli yaralılar, Mısır’a gönderilen özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Filistinli yaralılar özel ambulanslara alınırken, refakatçilerine özel araçlar tahsis edildi.
Başbakan Yardımcımız Ali Babacan, Libyalı muhaliflere verdikleri 100 milyon doların 1.100 kilo geldiğini, maazallah özel uçak taşıyamaz, düşer müşer diye, 90 milyon dolarını elden, bavulla verdiklerini, 10 milyon dolarını özel uçakla gönderdiklerini açıkladı.
İsrailli onbaşı Şalid’e karşılık salıverilen 12 Hamas militanı, hükümetimizin
Mısır’a gönderdiği özel uçakla Türkiye’ye getirildi, özel otellere yerleştirildi.
Iraklı Şii lider El-Sadr, özel uçakla İran’dan Türkiye’ye getirildi, özel eve yerleştirildi.
Somalili yaralılar, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel ambulanslarla, özel doktorlar ve özel hemşireler eşliğinde, özel eskortlarla, özel hastanelere götürülen Somalilileri, uçağın merdivenlerinde, Başbakan Yardımcımız, Sağlık Bakanımız, Dışişleri yetkililerimiz karşıladı.
Eski Genelkurmay Başkanımızın zırhlı makam audi’si, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Cumhurbaşkanımıza Kazakistan tarafından hediye edilen beygir, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel uçağa, özel kafesiyle yüklenen beygir, özel veteriner ve özel seyisi eşliğinde seyahat etti, özel eskortla Veliefendi Hipodromu’na götürüldü.
Ancak, özel uçakla onca yoldan gelen beygire büyük saygısızlık edildi... Çünkü, İstanbul’daki hipodromda değil, Cumhurbaşkanımızın arada bir okşaması için, Ankara’da bulunması gerekiyordu.
Haaadi bakalım, özel kafesiyle, özel veterineri ve özel seyisiyle, özel beygir taşıma aracına yüklendi, özel eskortla, Atlı Spor Kulübü’ne götürüldü. Sarsıldı yani, yoruldu, business class beygir.
E hal böyleyken...
Dün, hurriyet.com.tr’de okuyorum.
Beygiri “viaypi” getiren arkadaşlar, Hakkâri’de 8 şehit, 16 gazi verdiğimiz baskında, beline şarapnel yiyen onbaşı Erhan’ı otobüsle göndermişler evine... Ankara-Bursa yolundaki benzin istasyonunda inmiş otobüsten, topallayarak, sabahın köründe, beşte... Ayağında terlikle.
Canlarını verdiler, karakolu vermediler, bunlar bırak uçak biletini, ayakkabı bile vermemişler çocuğa... Zaten, otobüs parasını da babası göndermiş, komşudan borç alarak.
Şehitleri kamyonet kasasında gönderdiklerini görmüştük, bunu ilk kez görüyoruz.
Ve, aslında şükrediyoruz... İstanbullu olsaydı, ak’bil bul, metrobüse bin git de diyebilirlerdi.
Hürriyet Gazetesinden alıntıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21186679.asp
El âlemse viaypi bizimkiyse niyazi
Libyalı yaralı muhalifler, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel ambulanslarla özel uçaktan indirilen Libyalılar, özel doktorlar ve özel eskortlar eşliğinde, özel hastanelere götürüldü.
Tunuslu yaralı muhalifler, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel hastanelere götürülmek üzere, İstanbul Sağlık Müdürlüğü tarafından özel olarak karşılandı.
Ancak, çok ayıp edildi... Çünkü, aprona, 9 yaralı için sadece 8 özel ambulans getirilmişti. 2 yaralı sıkış tepiş gitti.
Yemenli yaralı muhalifler, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı koordinasyonunda, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Tunus rezaletinden ders alınmıştı... Bu sefer, 10 yaralı için 11 özel ambulans getirildi.
Mısır’da bulunan Filistinli yaralılar, Mısır’a gönderilen özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Filistinli yaralılar özel ambulanslara alınırken, refakatçilerine özel araçlar tahsis edildi.
Başbakan Yardımcımız Ali Babacan, Libyalı muhaliflere verdikleri 100 milyon doların 1.100 kilo geldiğini, maazallah özel uçak taşıyamaz, düşer müşer diye, 90 milyon dolarını elden, bavulla verdiklerini, 10 milyon dolarını özel uçakla gönderdiklerini açıkladı.
İsrailli onbaşı Şalid’e karşılık salıverilen 12 Hamas militanı, hükümetimizin
Mısır’a gönderdiği özel uçakla Türkiye’ye getirildi, özel otellere yerleştirildi.
Iraklı Şii lider El-Sadr, özel uçakla İran’dan Türkiye’ye getirildi, özel eve yerleştirildi.
Somalili yaralılar, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel ambulanslarla, özel doktorlar ve özel hemşireler eşliğinde, özel eskortlarla, özel hastanelere götürülen Somalilileri, uçağın merdivenlerinde, Başbakan Yardımcımız, Sağlık Bakanımız, Dışişleri yetkililerimiz karşıladı.
Eski Genelkurmay Başkanımızın zırhlı makam audi’si, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Cumhurbaşkanımıza Kazakistan tarafından hediye edilen beygir, özel uçakla Türkiye’ye getirildi.
Özel uçağa, özel kafesiyle yüklenen beygir, özel veteriner ve özel seyisi eşliğinde seyahat etti, özel eskortla Veliefendi Hipodromu’na götürüldü.
Ancak, özel uçakla onca yoldan gelen beygire büyük saygısızlık edildi... Çünkü, İstanbul’daki hipodromda değil, Cumhurbaşkanımızın arada bir okşaması için, Ankara’da bulunması gerekiyordu.
Haaadi bakalım, özel kafesiyle, özel veterineri ve özel seyisiyle, özel beygir taşıma aracına yüklendi, özel eskortla, Atlı Spor Kulübü’ne götürüldü. Sarsıldı yani, yoruldu, business class beygir.
E hal böyleyken...
Dün, hurriyet.com.tr’de okuyorum.
Beygiri “viaypi” getiren arkadaşlar, Hakkâri’de 8 şehit, 16 gazi verdiğimiz baskında, beline şarapnel yiyen onbaşı Erhan’ı otobüsle göndermişler evine... Ankara-Bursa yolundaki benzin istasyonunda inmiş otobüsten, topallayarak, sabahın köründe, beşte... Ayağında terlikle.
Canlarını verdiler, karakolu vermediler, bunlar bırak uçak biletini, ayakkabı bile vermemişler çocuğa... Zaten, otobüs parasını da babası göndermiş, komşudan borç alarak.
Şehitleri kamyonet kasasında gönderdiklerini görmüştük, bunu ilk kez görüyoruz.
Ve, aslında şükrediyoruz... İstanbullu olsaydı, ak’bil bul, metrobüse bin git de diyebilirlerdi.
Hürriyet Gazetesinden alıntıdır.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21186679.asp
Yorum