Temel’in babası vefat etmiş.
Cenazeye gelen aile dostu Temel’e sordu :
- Baban nasıl öldü Temel?
- 30.Kattan aşağıya düştü.
-Vah vah desene çok feci bir şekilde öldü…
- Yok yok öyle ölmedi… Tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi…
-Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman?
-Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına…
-Demek çatıya çarpıp öldü.
-Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti…
-Deme ya! Çarpıldı o zaman…
-Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı.
-200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık…
-Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye..
-Orada mı öldü?
-Yooo… Oradanda yine kasaba… En sonunda bunalan adam Temel’e bağırarak sordu;
-Nasıl öldü bu adam?
-Baktık durmuyor… Vurduk! haha haha haha
lazlarımız alınmasın da tam laz işi olmuş olay saat 12den sonra gerçekleşmiş
Temel’in babası vefat etmiş.
Cenazeye gelen aile dostu Temel’e sordu :
- Baban nasıl öldü Temel?
- 30.Kattan aşağıya düştü.
-Vah vah desene çok feci bir şekilde öldü…
- Yok yok öyle ölmedi… Tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi…
-Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman?
-Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına…
-Demek çatıya çarpıp öldü.
-Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti…
-Deme ya! Çarpıldı o zaman…
-Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı.
-200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık…
-Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye..
-Orada mı öldü?
-Yooo… Oradanda yine kasaba… En sonunda bunalan adam Temel’e bağırarak sordu;
-Nasıl öldü bu adam?
-Baktık durmuyor… Vurduk! haha haha haha
lazlarımız alınmasın da tam laz işi olmuş olay saat 12den sonra gerçekleşmiş
İlahi Onat kardeşim "Sende "Kaş yapim derken Göz çıkartmışsın" ihihi
Kadının biri bir gün golf oynarken topu ormana kaçmış. Topunu aramaya koyulmuş v...e tuzağa yakalanmış bir kurbağa görmüş.
Kurbağa ona,
"Beni bu tuzaktan kurtarırsan, sana 3 dilek hakkı tanıyacağım".
Kadın onu kurtarmış, kurbağa da
"Teşekkür ederim, ama sana dileklerinle ilgili bir koşulu söylemeyi unuttum. Ne dilersen dile, kocan 10 kat iyisine veya fazlasına sahip olacak!"
Kadın
"Tamam" demiş.
İlk dilek olarak dünyadaki en güzel kadını olmak istemiş. Kurbağa onu uyarmış, "Bu dilek, senin kocanı da dünyanın en yakışıklı adamı yapacak ve kadınlar onun başına üşüşecek"
Kadın,
"Bu önemli değil, çünkü ben en güzel kadın olacağım, onun gözü benden başkasını görmeyecek".
Kadın dünyadaki en güzel kadın olmuş.
İkinci dilek olarak, dünyadaki en zengin kadın olmak istemiş. Kurbağa da,
"Bu kocanı dünyadaki en zengin adam yapacak, senden de 10 kat zengin olacak"
demiş. Kadın,
"Bu da önemli değil, çünkü benim olan onun, onun olan da benimdir",
Kadın dünyadaki en zengin kadın oluvermiş.
Kurbağa, üçüncü dileğini sorduğunda, kadın
"Hafif bir kalp krizi geçirmek istiyorum" demiş...
Yolcu:
- Mükemmel bir yerde inebilir miyim? (yolcunun kafası karşık sanırım,
kendisi de dolmuştakilerle güler söylediine)
Şöför kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!
Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer;
- Musait bi yerde iner misiniz?
Şöför :
- Niye sen mi kullancan
Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri
Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim??
Bizim soför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi?
Şahsen benim başımdan gecti:
Şişli-Taxim dolmuşundayım, kapıyı ermeni bir teyze actı, son derece belirgin
bir ermeni aksanı ile:
- Pardon şöför bey, acaba Harbiye'den geçeyooor ?
şöför şöle bi koltuga kolunu atıp arkasını dondu ve aynen aksanı taklit
ederek
- Yok uçarak gideyooor !!!
(Dip not: Sisli'den Taxim'de Harbiye'den gecmeyen bi hat yok).
Istanbul'dayiz ... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkicak, elemanın
bir açtı kapıyı, içerde tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4 ...
Eleman hala bir umut sordu:
- "Kaptan, yer var mi?". Şöför de arkasını dönüp cevap verdi:
- "Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım"
Bir gün arkadaşımla evimin yakınındaki bir duraktan
minibüse bindik. Minibüsünün camında kocaman
puntolarla şoförün cep numarası yazıyordu, fazla
umursamadık ama göze batıyordu; beni ara, diye
bağırıyordu resmen. İneceğim yere yaklaşınca şoförün
numarasını cevirdim, "Müsait bir yerde bırakır misin
abi?" dedim. Adam afalladı, asıldı frene.
Minibüs yarıldı gülmekten.
Ankara'da, cok sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
- "Şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti. Pala bıyıklı
şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya
basladı, ki ondan sonra dolmuşca yarıldık zaten.
Duran ve pek dolu olmuyan bir minibüse koşarak bindim pek dolu olmamasına
rağmen minibüs hareket etmek üzereydi tam o anda kavga ettikleri her
hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi birbirlerinin yüzüne bile
bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre parayı uzattı
- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?
Bir gün minibüste gidiyorum adamın birini cep telefonu çaldı o da açtı
konuştu, şöför ona bağırdı kardeşim cep telefonunu kapa diye, adam da niye
senin minibüsünde abs yok ki dedi, minibüscü de herhalde çok içerlemiş
olacak bu duruma motor hararet yapıyo dedi. Bütün herkes kırıldı gülmekten.
benim yaptığım aklıma geldi wrc zamanında grip olacağım tuttu, arkadaşın arabasıyla gitmiştik arka camın önüne 10lu selpak paketini attım bütün gün dağ başındayız diye ihihi
Yorum