Türk Tarihi kahramandan geçilmez. Bu kısa derlemede* onlardan birinin hikayesini okuyacaksınız...
KÜRŞAT ATA
Yedinci yüzyılın ilk yarısında, Doğu Türkistan’da (Ötüken) hüküm sürmekte olan Göktürk Kağanlığı’nın soyluları
arasındaki kişisel ihtiras ve iktidar çekişmeleri, çevrilen entrikalar devleti zayıflatmış, parçalanıp yıkılmak tehlike-
sine maruz bırakmış ve sonunda Göktürk ülkesinin doğu kısımları Çin’in eline geçmişti. (MS 630)
Kieli Han ile ona bağlı olan bütün Türkler Çine götürüldüler. Tıpkı bugün Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yapıl-
dığı gibi parça parça Çin’e dağıtarak asimile etmek, Türk soylu olduklarını unutturarak Çinlileştirmek politikası
güttüler.
Kieli Han esaretin beşinci yılında kahrından öldü. Göktürk Kağanı’nın üzüntüden ölmesi üzerine, esir Türkler-
den bazıları da hissettikleri teessürün şiddetiyle intihar ederek canlarına kıydılar.
Çin Kağanı’nın Göktürk ulusunu kökten yok etmek üzere uyguladığı politikayı ve doğuracağı sonucu kavrayan
Göktürk hükümdar soyundan Kürşat Ata, Türk ulusunu asimile olmaktan kurtarmak, Göktürk devletini yeniden
diriltmek amacıyla 639 yılında gizli bir teşkilat kurdu.Esir Göktürkler arasından çelik bilekli,mangal yürekli kırk
yiğit de bu teşkilata girdiler. Türk devletini yeniden kurmak için Çin İmparatorunu öldürmeyi ve Çin sarayında
esir bulunan Türk prenslerinden Holuku’yu Türkeline Kağan ilân etmeyi kararlaştırdılar.
Planları şuydu: Çin hükümdarı Tay-tsung'un geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma
adeti vardı. Kürşat Ata onu yakalayarak rehin alacak, bu sayede Çin sarayına girerek orada esir bulunan Türk
prenslerinden Holoku’yu kurtaracak ve toplayabildiği kadar Türk ile birlikte Ötüken'e giderek tekrar devlet kuracak,
Holoku’yu kağan ilan edecekti. Bu plan başarılı olursa Göktürk sancağı yerden kalkacak, budun kurtulacak; başarılı
olmazsa da dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktı.
Planı uygulamak için harekete geçtikleri gece, sağanak halinde amansız bir yağmur başladı. Çin hükümdarı o gece
sarayından dışarı çıkmadı. İhtilali ertelemenin sakıncalı olacağını düşünen Kürşat Ata planını değiştirip kırk çerisiyle
birlikte geceleyin imparatorun sarayına saldırdı.
Bardaktan boşanır gibi düşen yağmurun altında, yüce maksat için gözünü kırpmadan ileri atılan 41 yiğit kahramanca
savaştılar,onlarca Çinli saray muhafızını öldürdüler, ama onlarcası üzerlerine saldırmaya devam ediyorlardı.
Göktürk fedailerinin bir kısmı sarayın içinde savaşırken öldüler. Vuruşarak Çin hükümdarına ulaşamayacağını anlayan
Kürşat Ata sağ kalan çerilerini alarak saraydan çıktı.
Vey Irmağı’na doğru ilerlediler; niyetleri ırmağı geçerek Ötüken'e doğru at salmak, kaçıp kurtulmaktır. Ama kuvvetli
sağanak yağmur yüzünden yükselen Vey Nehri’nin azgın suları köprüyü sürükleyip götürmüştü.Karşı kıyıya geçeme-
diler ve peşlerinden gelen Çin askerleri ile son kez savaşa tutuştular.
Yüzlerce Çinli askere karşı bir avuç kalan Göktürk yiğitleri peş peşe uçmağa vardılar. Sadece Kürşad Ata sağ kalmıştı;
tek başına savaştı. Sonunda o da tükendi; Kürşat Ata ölmüş fakat yenilmemişti...
Çin tarihi kaynaklarının sarı, soluk yapraklarında Kürşat Ata için yazılanlar bu kadar.Yine aynı kaynaklardan öğreni-
yoruz ki; İmparatorluğun merkezindeki bu ihtilal hareketi Çinlileri çok korkuttu. İhtilalden bilgisi ve ilgisi bulunmayan
Türk Prensi Holuku Çin’in güney vilayetlerinden birine sürgüne gönderildi. Çinliler, Türkleri Çinlileştirme politikasından
filan vazgeçerek onları Sarı Irmak’ın doğusuna nakledip yalnız ismen kendilerine tâbi olmalarıyla yetinmek zorunda
kaldılar. Böylece, daha sonra kurulacak olan devletin tohumu atılmış oldu. 682 yılında Kurt Başlı Sancak tekrar kaldırıl-
dı ve Kutluk Şad (İlteriş Kağan) ile Bilge Tonyukuk İkinci Göktürk Devleti'ni kurdular...
10.09.2011
Şaman TÜRKSOY
*Derleme kaynağı (Bozkurtlar / H. Nihal Atsız)
KÜRŞAT ATA
Yedinci yüzyılın ilk yarısında, Doğu Türkistan’da (Ötüken) hüküm sürmekte olan Göktürk Kağanlığı’nın soyluları
arasındaki kişisel ihtiras ve iktidar çekişmeleri, çevrilen entrikalar devleti zayıflatmış, parçalanıp yıkılmak tehlike-
sine maruz bırakmış ve sonunda Göktürk ülkesinin doğu kısımları Çin’in eline geçmişti. (MS 630)
Kieli Han ile ona bağlı olan bütün Türkler Çine götürüldüler. Tıpkı bugün Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yapıl-
dığı gibi parça parça Çin’e dağıtarak asimile etmek, Türk soylu olduklarını unutturarak Çinlileştirmek politikası
güttüler.
Kieli Han esaretin beşinci yılında kahrından öldü. Göktürk Kağanı’nın üzüntüden ölmesi üzerine, esir Türkler-
den bazıları da hissettikleri teessürün şiddetiyle intihar ederek canlarına kıydılar.
Çin Kağanı’nın Göktürk ulusunu kökten yok etmek üzere uyguladığı politikayı ve doğuracağı sonucu kavrayan
Göktürk hükümdar soyundan Kürşat Ata, Türk ulusunu asimile olmaktan kurtarmak, Göktürk devletini yeniden
diriltmek amacıyla 639 yılında gizli bir teşkilat kurdu.Esir Göktürkler arasından çelik bilekli,mangal yürekli kırk
yiğit de bu teşkilata girdiler. Türk devletini yeniden kurmak için Çin İmparatorunu öldürmeyi ve Çin sarayında
esir bulunan Türk prenslerinden Holuku’yu Türkeline Kağan ilân etmeyi kararlaştırdılar.
Planları şuydu: Çin hükümdarı Tay-tsung'un geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma
adeti vardı. Kürşat Ata onu yakalayarak rehin alacak, bu sayede Çin sarayına girerek orada esir bulunan Türk
prenslerinden Holoku’yu kurtaracak ve toplayabildiği kadar Türk ile birlikte Ötüken'e giderek tekrar devlet kuracak,
Holoku’yu kağan ilan edecekti. Bu plan başarılı olursa Göktürk sancağı yerden kalkacak, budun kurtulacak; başarılı
olmazsa da dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktı.
Planı uygulamak için harekete geçtikleri gece, sağanak halinde amansız bir yağmur başladı. Çin hükümdarı o gece
sarayından dışarı çıkmadı. İhtilali ertelemenin sakıncalı olacağını düşünen Kürşat Ata planını değiştirip kırk çerisiyle
birlikte geceleyin imparatorun sarayına saldırdı.
Bardaktan boşanır gibi düşen yağmurun altında, yüce maksat için gözünü kırpmadan ileri atılan 41 yiğit kahramanca
savaştılar,onlarca Çinli saray muhafızını öldürdüler, ama onlarcası üzerlerine saldırmaya devam ediyorlardı.
Göktürk fedailerinin bir kısmı sarayın içinde savaşırken öldüler. Vuruşarak Çin hükümdarına ulaşamayacağını anlayan
Kürşat Ata sağ kalan çerilerini alarak saraydan çıktı.
Vey Irmağı’na doğru ilerlediler; niyetleri ırmağı geçerek Ötüken'e doğru at salmak, kaçıp kurtulmaktır. Ama kuvvetli
sağanak yağmur yüzünden yükselen Vey Nehri’nin azgın suları köprüyü sürükleyip götürmüştü.Karşı kıyıya geçeme-
diler ve peşlerinden gelen Çin askerleri ile son kez savaşa tutuştular.
Yüzlerce Çinli askere karşı bir avuç kalan Göktürk yiğitleri peş peşe uçmağa vardılar. Sadece Kürşad Ata sağ kalmıştı;
tek başına savaştı. Sonunda o da tükendi; Kürşat Ata ölmüş fakat yenilmemişti...
Çin tarihi kaynaklarının sarı, soluk yapraklarında Kürşat Ata için yazılanlar bu kadar.Yine aynı kaynaklardan öğreni-
yoruz ki; İmparatorluğun merkezindeki bu ihtilal hareketi Çinlileri çok korkuttu. İhtilalden bilgisi ve ilgisi bulunmayan
Türk Prensi Holuku Çin’in güney vilayetlerinden birine sürgüne gönderildi. Çinliler, Türkleri Çinlileştirme politikasından
filan vazgeçerek onları Sarı Irmak’ın doğusuna nakledip yalnız ismen kendilerine tâbi olmalarıyla yetinmek zorunda
kaldılar. Böylece, daha sonra kurulacak olan devletin tohumu atılmış oldu. 682 yılında Kurt Başlı Sancak tekrar kaldırıl-
dı ve Kutluk Şad (İlteriş Kağan) ile Bilge Tonyukuk İkinci Göktürk Devleti'ni kurdular...
10.09.2011
Şaman TÜRKSOY
*Derleme kaynağı (Bozkurtlar / H. Nihal Atsız)