4. insignia arayışlarına bu sabahtan itibaren İstanbul'da devam etmeye başlamışken akşam oldu derken de sizinleyim. Başımdan geçenleri anlatayım.
İlk araç :
Bulunduğumuz ataşehir'e yakın lokasyonda bir araçtı. Fiyatı nispeten uygunluğu ve lastik masrafımın olmayışı cezbetmişti. Düz cosmo donanım 1,6T + dvd800
51.000 km de ve 50.000 TL. Aracı kontrole gittiğimde söylenenden daha fazla sayıda parçada boya olduğunu gördüm. Bu noktada biraz midem bulanarak motoru dinlemeye koyuldum. Eski tecrübelerime dayanarakta
araçta insignia ya ait bilinen basit ses/sorunların tamamı mevcut oldup nispeten de çok da temiz kullanılmış bir araç değildi. ( glu glu sesi, debriaj rulmanı sesi, turbo üflemesi ( klasik ince tiz sesi harici kalın bekçi düdüğü ) )
küçük bir test yapınca da araçtaki normalden fazla olan volan vibrasyonundan da rahatsızlığımda eklenince araç beni hiç mi hiç sarmadı. Buradan uzaklaşarak ikinci araca bakmak için yola koyuldum.
İkinci araç bakırköy deydi :
Araç yine 2010 standart cosmo 37 bin km de ve 51500 TL. + dvd800
Lastiklerin 2012 de yeni aldığını, triger değişimininde yapıldığını, aracının 2 - 3 parça çizik olduğunu asla boyası olmadığını belirtti. İç temizliğe inanarak ve telefondaki samimi konuşmasına güvenerek yola koyulduk. Eşim ben ve kayınbabam ardından da burada öğrenci olan yeğenim ve ev arkadaşı resmen bir ordu gibi araç bakmaya dittik. 500T ye binersin. Ardından cevizlibağ durağında inersin. Opel odak' ta bostancı dan gelen araç sahibi ile buluşursun. Arkadaş kendisi gelmek yerine yoğunluğundan elemanını göndermiş. Burada benden - puan aldı. Ardından araç dediği gibi boya yok. Fakat tavan hariç her yerinde ciddi derece de derin boylu boyuna çizikler var. Asla boyanmadan geçmeyecek. Kaputta bile mevcut. O şekilde kullanılamayacağı ve boyandığında da 5 tam parça boya olacağından araçtan çekindim. Ayrıca 2012 dediği lastikler dahi 2010 dot tarihli çıktı. Motor kulakları daha henüz anahtar bile deymediğini farkedince triger değişmediğini de yapılmadığını anladım... Biraz sıkıştırınca da değişiminden emin değilim demeye de başlamıştı. Moralim bozuldu arkadaşı arayıp fırça bile çekemedim! Burada tek iyi geçen nokta odak dynamic'de Çağrı bey ile tanışıp kısa da olsa sohbet ve çay muhabbetimiz Kendisine çok teşekkür ederim.
Üçüncü ve en traji komik deneyimim:
Bu araçlardan evvel konuştuğum araç sahibi.... Kendisi askeri personelmiş. uzman çavuş. Ve buna güvenmeliymişim!!!!
İlk konuşmada yedek anahtarı olmadığını oğrendim. Kendisinden temin etmesini talep ettim kabul etmemişti. Araştırma için şase no istedim vermemişti! Sözde güvenlik!!!
Normalde bu aracı elemiştim satıcının tutumu nedeniyle fakat Fatih bey bakmamı önerince odak opel den taksi ile taaaaa hasdal askeri kışlasına doğru 5 kişi yola çıktık. Aracı otoparktaydı. Bunda da araç sahibi başına gelmedi. Anahtarı çavuşun biriyle yolladı. Sözde Paşa ile kışlada işi varmış. Paşa nın yardımcıları binbaşı yüzbaşı vsvs ???? Bu da o an eksi not aldı. Asıl cins kısım ise:
Araç temiz bakımlı asla boyası yok. Buraya kadar tamam. Aracın tek artısı 2011 FLEXİRİDE şasi oluşu... Lastik ve ağır bakım yapılmamış ve 52,750 TL. flexi nedeniyle istiyordum.
Sonra, vatandaşı daha görmeden pazartesi için sözleşelim dedik. Askeriye içinde telefonla konuşmaktayız. Ona göre araca o kadar bakmam yeterliymiş. ayrıca noter eveli parayı hesabına istiyormuş. Yetkili servise de baktırmadan ve daha binemeden denemeden aracı nasıl alacağım dediğimde? Siz baktınız beyendiniz daha neye bakacaksınız ? Yetkili servise gelemem işlerim yoğun demekte. Ve ben, işi uzatıyor oluyormuşum. Siz benim yerime mekanıma geldiniz ve gördünüz... Ve ona gövencekmişim demekte. Asker ya.....Bende sinirlenip; Kalsın aracınız. vazgeçtim. 3 aydır neden satamadığınız belli oldu. Böyle araç satılmaz efenim. Karpuz almıyoruz 52 bin tl sayacağım elinize bu ne pehriz bu ne lahana turşusu? demişim. Film koptu sonra tabi bende...
yorumları size bırakıyorum arkadaşlar. Paylaşayım istedim. Zaten hasdal dan 2,5 saate geldim küçükyalıya. Yahu arkadaş nası yaşıyonuz bu trafikte be hiho hiho hiho
İlk araç :
Bulunduğumuz ataşehir'e yakın lokasyonda bir araçtı. Fiyatı nispeten uygunluğu ve lastik masrafımın olmayışı cezbetmişti. Düz cosmo donanım 1,6T + dvd800
51.000 km de ve 50.000 TL. Aracı kontrole gittiğimde söylenenden daha fazla sayıda parçada boya olduğunu gördüm. Bu noktada biraz midem bulanarak motoru dinlemeye koyuldum. Eski tecrübelerime dayanarakta
araçta insignia ya ait bilinen basit ses/sorunların tamamı mevcut oldup nispeten de çok da temiz kullanılmış bir araç değildi. ( glu glu sesi, debriaj rulmanı sesi, turbo üflemesi ( klasik ince tiz sesi harici kalın bekçi düdüğü ) )
küçük bir test yapınca da araçtaki normalden fazla olan volan vibrasyonundan da rahatsızlığımda eklenince araç beni hiç mi hiç sarmadı. Buradan uzaklaşarak ikinci araca bakmak için yola koyuldum.
İkinci araç bakırköy deydi :
Araç yine 2010 standart cosmo 37 bin km de ve 51500 TL. + dvd800
Lastiklerin 2012 de yeni aldığını, triger değişimininde yapıldığını, aracının 2 - 3 parça çizik olduğunu asla boyası olmadığını belirtti. İç temizliğe inanarak ve telefondaki samimi konuşmasına güvenerek yola koyulduk. Eşim ben ve kayınbabam ardından da burada öğrenci olan yeğenim ve ev arkadaşı resmen bir ordu gibi araç bakmaya dittik. 500T ye binersin. Ardından cevizlibağ durağında inersin. Opel odak' ta bostancı dan gelen araç sahibi ile buluşursun. Arkadaş kendisi gelmek yerine yoğunluğundan elemanını göndermiş. Burada benden - puan aldı. Ardından araç dediği gibi boya yok. Fakat tavan hariç her yerinde ciddi derece de derin boylu boyuna çizikler var. Asla boyanmadan geçmeyecek. Kaputta bile mevcut. O şekilde kullanılamayacağı ve boyandığında da 5 tam parça boya olacağından araçtan çekindim. Ayrıca 2012 dediği lastikler dahi 2010 dot tarihli çıktı. Motor kulakları daha henüz anahtar bile deymediğini farkedince triger değişmediğini de yapılmadığını anladım... Biraz sıkıştırınca da değişiminden emin değilim demeye de başlamıştı. Moralim bozuldu arkadaşı arayıp fırça bile çekemedim! Burada tek iyi geçen nokta odak dynamic'de Çağrı bey ile tanışıp kısa da olsa sohbet ve çay muhabbetimiz Kendisine çok teşekkür ederim.
Üçüncü ve en traji komik deneyimim:
Bu araçlardan evvel konuştuğum araç sahibi.... Kendisi askeri personelmiş. uzman çavuş. Ve buna güvenmeliymişim!!!!
İlk konuşmada yedek anahtarı olmadığını oğrendim. Kendisinden temin etmesini talep ettim kabul etmemişti. Araştırma için şase no istedim vermemişti! Sözde güvenlik!!!
Normalde bu aracı elemiştim satıcının tutumu nedeniyle fakat Fatih bey bakmamı önerince odak opel den taksi ile taaaaa hasdal askeri kışlasına doğru 5 kişi yola çıktık. Aracı otoparktaydı. Bunda da araç sahibi başına gelmedi. Anahtarı çavuşun biriyle yolladı. Sözde Paşa ile kışlada işi varmış. Paşa nın yardımcıları binbaşı yüzbaşı vsvs ???? Bu da o an eksi not aldı. Asıl cins kısım ise:
Araç temiz bakımlı asla boyası yok. Buraya kadar tamam. Aracın tek artısı 2011 FLEXİRİDE şasi oluşu... Lastik ve ağır bakım yapılmamış ve 52,750 TL. flexi nedeniyle istiyordum.
Sonra, vatandaşı daha görmeden pazartesi için sözleşelim dedik. Askeriye içinde telefonla konuşmaktayız. Ona göre araca o kadar bakmam yeterliymiş. ayrıca noter eveli parayı hesabına istiyormuş. Yetkili servise de baktırmadan ve daha binemeden denemeden aracı nasıl alacağım dediğimde? Siz baktınız beyendiniz daha neye bakacaksınız ? Yetkili servise gelemem işlerim yoğun demekte. Ve ben, işi uzatıyor oluyormuşum. Siz benim yerime mekanıma geldiniz ve gördünüz... Ve ona gövencekmişim demekte. Asker ya.....Bende sinirlenip; Kalsın aracınız. vazgeçtim. 3 aydır neden satamadığınız belli oldu. Böyle araç satılmaz efenim. Karpuz almıyoruz 52 bin tl sayacağım elinize bu ne pehriz bu ne lahana turşusu? demişim. Film koptu sonra tabi bende...
yorumları size bırakıyorum arkadaşlar. Paylaşayım istedim. Zaten hasdal dan 2,5 saate geldim küçükyalıya. Yahu arkadaş nası yaşıyonuz bu trafikte be hiho hiho hiho
Yorum