Slm arkadaşlar.
2012 1.6T Edt. Elagance teknik gri ile aranıza katıldığımı tanışma bölümünde belirtmiştim.
Kısa bir kullanımdan sonra izlenimlerimi, beğenilerimi,eleştirilerimi paylaşmak istedim.Çünkü ne kadar uzun süre kullanırsan birşeylere alışıyorsun ve göremiyorsun.
Araç 16.000 km. alındı ve şu an 17.500 km.de. 1500 kmlik bir kullanımı var.
* İzmir'de ekspertiz yapıldıktan sonra araç alındı ve yola çıkıldı. Yaklaşık 1.100 km.lik uzunyol boyunca benzin almak harincinde araç istop etmedim.
Yolculuk 11.5 sat sürdü.Araçtan indiğimde kayda değer bir yol yorgunluğu hissetmedim.( Yolculuğun 8 saati gece yolculuğu şeklindeydi.)
Araç yolculuk boyunca çekişten düşmedi ve en ufak sıkıntı çıkarmadı.(Maaşallah)
- İlk kullanımda direksiyon bayağı küçük görünmüştü.Şimdi gözüm mü alıştı nedir pek küçük gelmiyor.
Araç son derece seri ve atak. Bunun karşılığı olarak ne yazık ki yakıtta bayağı cömert. Bu gidişle benzin parası cebi yakacak. Aracı alırken bunu kabullenmek gerek.
Depoyu doldurup yola çıktığımda, ilk çeyrek depoda 140 km. yapmıştım ve - Eyvah! dedim.Acaba hata mı ettim diye şöyle bir düşündüm.Çünkü bir depoda 600 km. bile yapmıyordu. 2. çeyrek depoda 180 km. gördüm. Biraz daha dikkatle kullanınca 3. çeyrek depo 200 km. yi biraz geçti. Aslında 90-100-110-120 vb. hızlarda cc açıp uzun yolda ne kadar yaktığını hesaplamak istiyordum. Fakat cc açmayı bilmediğimden bunu yapma şansım olmadı.
Yalnız şunu gördüm ki; 100 km. hız geçilmezse yakıt kullanımı aşırı değil. Fakat aracın içine girince ne oluyor- ne bitiyor anlamadım, basmadan duramıyorsun arkadaş.
Sanki araba kanınıza giriyor, hadi bas bas bassssss diyor, ayağınızı bişey gıdıklıyor. Böyle olunca da benzin tüketiminde üzülmek kaçınılmaz oluyor.
Tasarruf yapmak mümkün tabi, yalnız dediğim gibi araba buna izin vermiyor. Araç yakıtın hakkını veriyor tabii.
Arabaya bindiğimde dikkatimi çeken ve hoşuma giden ilk şey aracın içinin bej döşeme oluşu ve sağ kapı açma kolunun altından başlayıp göğüsü geçerek sol kapı açma mandalında biten metalik hilal şeklindeki estetik çalışma oldu.Burdan İnsignia estetik işçilikten puanını kaptı. Ayrıca göğüsün uzun ve geniş görüntüsü, özellikle ön yolcu koltuğundan göğüs yapısı harika görünüyor. Zaten dış görünüş için yorum yapmaya gerek yok.
Bunun yanında konsol üstünde ( ön-alt tarafta boydan boya olan) bulunan ahşap görünümlü kaplama nedir anlayamadım. Ahşap desem ahşap değil; plastik desem plastik değil; laminant gibi bişe desem, değil. Bu kaplama hangi malzemeden arkadaşlar?
Arka tarafta gayet geniş ve yüksek. Arka taraftaki yolcuların sıkıntı yaşayacağını söyleyen arkadaşlara katılmıyorum.
Aracın amartisörleri sert arkadaşlar. Bazı arkadaşlar forumda şehir içi kullanımda çukurların hissedilmediğini belirtmiş fakat malesef gayet güzel bir şekilde çukurları hissediyorsunuz.( Şaka ) Süspansiyonlar daha yumuşak olabilirdi. Tabi bu aracın konforunu biraz gölgelesede genel olumlu düşüncemi değiştirmiyor. Mühendislerin aracın atak kullanımı ve Flexiride şasenin farkı ortaya çıksın diye böyle yaptığını düşünüyorum.
Hazır konuya girmişken yadırgadığım kısımlara geçeyim:
* Radyo anteni beni üzdü arkadaşlar. Ne eğiliyor ne katlanıyor ne de kısalıyor. Öyle dik durmak zorunda. Daha kaliteli ve kullanışlı olmalıydı.
* Araçta alarm yok. Alarmın maliyeti nedir?
* Arka kısımda priz değil çakmaklık var. Forumdan araştırdığım kadarıyla bunun bir standardı yok.
Evet bunlar çok ufak detaylar fakat:
Tüm zamanların en iyi opeli diye ilan ediyorsun, amiral gemim diyorsun, sonra da bu ufacık şeylerden kısıyorsun.
Kuıllanıcılar Cosmo donanımı Afl için tercih ediyor. İnsignia giriş paketinde bile bu özellikler olmalıydı.
Kaportaya gelince gayet sağlam.
Nasıl oldu anlamadım, hafta sonu gezmesinde hafif hızda giderken fren yapmama rağmen duramadım ve öndeki mercedese hafiften dürttüm. Mercedes 1 mt. filan ilerledi.
Sanırım araç boştaydı. Araçtan inip baktığımda aracımda en ufak bir çizik bile olmadığını gördüm ve maaşallah dedim.
Aracın düşük viteslerde ivmelenmesi çok güzel.Yalnız 1. 2. ve 3. viteslerde hızlanırken sanki ön tekerler patinaj yapmaya çalışıyor gibi. Ön akslara fazla güç gidiyor. Tabi 180 hp bu kolay değil.Fren mesafesi bana biraz uzun geldi. Ve sanki Abs çok çabuk devreye giriyor.
Hızlı ve-veya atak kullanmak isterseniz çok zevkli bir araç.
Sonuç: Parasının hakkını veren muadil rakiplerinden açık ara önde bir araç.
* Aracıma araç buz dolabı almak istiyorum. Siz kaç lt.lik aldınız ve nereye yerleştirdiniz. ( Koltuk altı,arkası vs.)
* Arka çakmak gözünde laptop şarj edilebilir mi, yoksa voltaj yüksek ya da alçak gelip araca zarar mı verir?
* En önemlisi : Uzun km.li kullanımlarda motoru istop edince ( turboyu bekledikten sonra) motordan çatalı çatala vurur gibi veya çatalı cam bardağa vurur gibi çın-çan-çıt vb. sesler geliyor. Bu normal mi? Aracı aldığım arkadaş yolculuktan sonra böyle sesler geldiğini söylemişti ve hepsinde bu var normal demişti.
* Ön camlara 1 arka camlara 2 numara siyah film atmak istiyorum ne dersiniz?
* Örneğin cc açık şekilde 100 km. sabit hızla giderken yavaşlamamız gerekti ve 60 km. hıza düştük. Bu durumda cc aktif ederek araç otomatik hızlanırken vitesi artırabilirmiyiz, yoksa aracı 5.-6. vitese kadar çıkartıp bu şekilde mi cc açmalıyız? Farklı bir deyişle cc açıkken vites küçültüp büyütebilir miyiz?
* Petrole girdiğinizde pompaya girmeden 10 mt. ilerde aracı durdurup rölantide turboyu mu bekliyorsunuz , yoksa pompanın başında mı 1. dk. bekliyorsunuz?
Saçma bir soru oldu fakat merak ediyorum petrolde turbo olayını nasıl yapıyorsunuz?
* Bazen turboyu unutup motoru istop ediyorum. Ve hemen hatırlayıp motoru tekrar çalıştırıp 1 dk. bekliyorum. Bunun turboya faydası olur mu?
Not: Klavyenin başına geçince ne aklıma geldiyse yazdım.Bu yüzden yazıda konu bütünlüğü olmayabilir, kusura bakmayın arkadaşlar.
Aklıma başka detaylar geldikçe eklerim.
Saygılar.
2012 1.6T Edt. Elagance teknik gri ile aranıza katıldığımı tanışma bölümünde belirtmiştim.
Kısa bir kullanımdan sonra izlenimlerimi, beğenilerimi,eleştirilerimi paylaşmak istedim.Çünkü ne kadar uzun süre kullanırsan birşeylere alışıyorsun ve göremiyorsun.
Araç 16.000 km. alındı ve şu an 17.500 km.de. 1500 kmlik bir kullanımı var.
* İzmir'de ekspertiz yapıldıktan sonra araç alındı ve yola çıkıldı. Yaklaşık 1.100 km.lik uzunyol boyunca benzin almak harincinde araç istop etmedim.
Yolculuk 11.5 sat sürdü.Araçtan indiğimde kayda değer bir yol yorgunluğu hissetmedim.( Yolculuğun 8 saati gece yolculuğu şeklindeydi.)
Araç yolculuk boyunca çekişten düşmedi ve en ufak sıkıntı çıkarmadı.(Maaşallah)
- İlk kullanımda direksiyon bayağı küçük görünmüştü.Şimdi gözüm mü alıştı nedir pek küçük gelmiyor.
Araç son derece seri ve atak. Bunun karşılığı olarak ne yazık ki yakıtta bayağı cömert. Bu gidişle benzin parası cebi yakacak. Aracı alırken bunu kabullenmek gerek.
Depoyu doldurup yola çıktığımda, ilk çeyrek depoda 140 km. yapmıştım ve - Eyvah! dedim.Acaba hata mı ettim diye şöyle bir düşündüm.Çünkü bir depoda 600 km. bile yapmıyordu. 2. çeyrek depoda 180 km. gördüm. Biraz daha dikkatle kullanınca 3. çeyrek depo 200 km. yi biraz geçti. Aslında 90-100-110-120 vb. hızlarda cc açıp uzun yolda ne kadar yaktığını hesaplamak istiyordum. Fakat cc açmayı bilmediğimden bunu yapma şansım olmadı.
Yalnız şunu gördüm ki; 100 km. hız geçilmezse yakıt kullanımı aşırı değil. Fakat aracın içine girince ne oluyor- ne bitiyor anlamadım, basmadan duramıyorsun arkadaş.
Sanki araba kanınıza giriyor, hadi bas bas bassssss diyor, ayağınızı bişey gıdıklıyor. Böyle olunca da benzin tüketiminde üzülmek kaçınılmaz oluyor.
Tasarruf yapmak mümkün tabi, yalnız dediğim gibi araba buna izin vermiyor. Araç yakıtın hakkını veriyor tabii.
Arabaya bindiğimde dikkatimi çeken ve hoşuma giden ilk şey aracın içinin bej döşeme oluşu ve sağ kapı açma kolunun altından başlayıp göğüsü geçerek sol kapı açma mandalında biten metalik hilal şeklindeki estetik çalışma oldu.Burdan İnsignia estetik işçilikten puanını kaptı. Ayrıca göğüsün uzun ve geniş görüntüsü, özellikle ön yolcu koltuğundan göğüs yapısı harika görünüyor. Zaten dış görünüş için yorum yapmaya gerek yok.
Bunun yanında konsol üstünde ( ön-alt tarafta boydan boya olan) bulunan ahşap görünümlü kaplama nedir anlayamadım. Ahşap desem ahşap değil; plastik desem plastik değil; laminant gibi bişe desem, değil. Bu kaplama hangi malzemeden arkadaşlar?
Arka tarafta gayet geniş ve yüksek. Arka taraftaki yolcuların sıkıntı yaşayacağını söyleyen arkadaşlara katılmıyorum.
Aracın amartisörleri sert arkadaşlar. Bazı arkadaşlar forumda şehir içi kullanımda çukurların hissedilmediğini belirtmiş fakat malesef gayet güzel bir şekilde çukurları hissediyorsunuz.( Şaka ) Süspansiyonlar daha yumuşak olabilirdi. Tabi bu aracın konforunu biraz gölgelesede genel olumlu düşüncemi değiştirmiyor. Mühendislerin aracın atak kullanımı ve Flexiride şasenin farkı ortaya çıksın diye böyle yaptığını düşünüyorum.
Hazır konuya girmişken yadırgadığım kısımlara geçeyim:
* Radyo anteni beni üzdü arkadaşlar. Ne eğiliyor ne katlanıyor ne de kısalıyor. Öyle dik durmak zorunda. Daha kaliteli ve kullanışlı olmalıydı.
* Araçta alarm yok. Alarmın maliyeti nedir?
* Arka kısımda priz değil çakmaklık var. Forumdan araştırdığım kadarıyla bunun bir standardı yok.
Evet bunlar çok ufak detaylar fakat:
Tüm zamanların en iyi opeli diye ilan ediyorsun, amiral gemim diyorsun, sonra da bu ufacık şeylerden kısıyorsun.
Kuıllanıcılar Cosmo donanımı Afl için tercih ediyor. İnsignia giriş paketinde bile bu özellikler olmalıydı.
Kaportaya gelince gayet sağlam.
Nasıl oldu anlamadım, hafta sonu gezmesinde hafif hızda giderken fren yapmama rağmen duramadım ve öndeki mercedese hafiften dürttüm. Mercedes 1 mt. filan ilerledi.
Sanırım araç boştaydı. Araçtan inip baktığımda aracımda en ufak bir çizik bile olmadığını gördüm ve maaşallah dedim.
Aracın düşük viteslerde ivmelenmesi çok güzel.Yalnız 1. 2. ve 3. viteslerde hızlanırken sanki ön tekerler patinaj yapmaya çalışıyor gibi. Ön akslara fazla güç gidiyor. Tabi 180 hp bu kolay değil.Fren mesafesi bana biraz uzun geldi. Ve sanki Abs çok çabuk devreye giriyor.
Hızlı ve-veya atak kullanmak isterseniz çok zevkli bir araç.
Sonuç: Parasının hakkını veren muadil rakiplerinden açık ara önde bir araç.
* Aracıma araç buz dolabı almak istiyorum. Siz kaç lt.lik aldınız ve nereye yerleştirdiniz. ( Koltuk altı,arkası vs.)
* Arka çakmak gözünde laptop şarj edilebilir mi, yoksa voltaj yüksek ya da alçak gelip araca zarar mı verir?
* En önemlisi : Uzun km.li kullanımlarda motoru istop edince ( turboyu bekledikten sonra) motordan çatalı çatala vurur gibi veya çatalı cam bardağa vurur gibi çın-çan-çıt vb. sesler geliyor. Bu normal mi? Aracı aldığım arkadaş yolculuktan sonra böyle sesler geldiğini söylemişti ve hepsinde bu var normal demişti.
* Ön camlara 1 arka camlara 2 numara siyah film atmak istiyorum ne dersiniz?
* Örneğin cc açık şekilde 100 km. sabit hızla giderken yavaşlamamız gerekti ve 60 km. hıza düştük. Bu durumda cc aktif ederek araç otomatik hızlanırken vitesi artırabilirmiyiz, yoksa aracı 5.-6. vitese kadar çıkartıp bu şekilde mi cc açmalıyız? Farklı bir deyişle cc açıkken vites küçültüp büyütebilir miyiz?
* Petrole girdiğinizde pompaya girmeden 10 mt. ilerde aracı durdurup rölantide turboyu mu bekliyorsunuz , yoksa pompanın başında mı 1. dk. bekliyorsunuz?
Saçma bir soru oldu fakat merak ediyorum petrolde turbo olayını nasıl yapıyorsunuz?
* Bazen turboyu unutup motoru istop ediyorum. Ve hemen hatırlayıp motoru tekrar çalıştırıp 1 dk. bekliyorum. Bunun turboya faydası olur mu?
Not: Klavyenin başına geçince ne aklıma geldiyse yazdım.Bu yüzden yazıda konu bütünlüğü olmayabilir, kusura bakmayın arkadaşlar.
Aklıma başka detaylar geldikçe eklerim.
Saygılar.
Yorum