Merhaba arkadaşlar,
Buseferki gezi çok daha Farklıydı.
Yani bir kere kesinlikle herşeyi ile hazırlıklı idim. Arabamı da iyi tanıyorum.
Gidelecek yollar belirlenmişti. Mola mekanları. Ortalama hızıma göre varış zamanı falan
Üç araba gittik Bir Jetta, Audi A3 ve Opel İnsigniam
İlk aşamada sadece Jeta ile devam ettik. Moladan sonra bize A3 yetişti
Sabaha 05: 00 'te yola koyulduk.
TEM'den Tekirdağa, Keşan.
Keşana kadar takipteydim. Ama bir ara arkadaştan çağrı geldi. Bundan sonra yol düz. Polis te yoktur denildi .
Sen sıkılmışsındır 180 beygirle takipten.
İstersen kaptır ilk çıkışta molaya gireriz diye
Eşimle bu konuşma yapılıyordu. Ve Eşim de bana naklen bilgi iletiyordu.
Son cümleyi duyar duymaz heycanlanaıp kaptırdım. Yol çift gidiş Çift geliş. Ayrılmış bir otoban.
O anda kapattım gazı. Kısa bir süre içinde şahlalnıp giderken bir ara araba hız kesmeye başladı.
Tam o arada Kilometre hız göstergesine baktım. Bir de ne göreyim 200 KM/h yani 120 KM/h
Arabada devir maksimuma çıkmış. O sebeple devir korumasından dolayı güç kaybediyorum
Sonra kendime gelince idrak ettim ki 4. vitesteyim?!?!
Yani 4. viteste hızn 200 km/h a çıkmış yani "120 km/h'a" haha
Böyle sonra bu güzel yol hemen bitiverdi. Ve sapıp sabahın serinliğinde. Ağaçlar arasında çok güzel bir yerde, tahta masalar üzerinde kahvaltımızı yaptık.
mis gib çay , ev poğaçaları. Taze domatesler, peynirler zeytinler, reçeller ))
Sonra da a3 ekibi katıldı. Anca yetiştiler.
Derken yola devam. Gelibolu, ondan sonra da Özel bir feribota bindik. Alınteri adlı firma )
Çanakkaleye vardık. Ve bir süre daha taikpte kaldım. Sonunda vaktimiz iyice daraldı. Ve ben takipten sıyrılıp kaptırdım.
Bozcada feribotuna giden ve köylerden geçen kıvrımlı bir yola girdik. Süperdi bu yollardaki sürüşten çok keyf aldım. İvmelenme ve yol tutuşuna hayran kaldım. Dönüşlere girerken hafif fren, çıkarken tam gaz. Roketteymişim gibi karnımda bir tuhaflık hissi oluşuyordu.
Sonra bir de ne göeyim. Önümde bir 5.20 D Yol vermiyor ve o da benim gibi yetişmeye çalışıyor.
Çok hoşuma gitti. Takıldım ben arkasına. O gittikçe ben de bastırıyordum. Ama kendisi de yol vermiyordu.
bir kaç dönüşten sonra yaklaşık 10 dakikalık bir kovalamacıdan sonra. Sonunda eleman sanırım ensesindeki nefesimden usandı.
Bir yerde dönüşün sonuunda solu açtı. Ben de oradan sıyrıldım. Ondan sonra da var gücümle topukladım...
Eleman gerilerde kaldı. Ve kayboldu ))
Yani basarsanız gidiyor bu araba Saat 10:25'te iskeleye yetiştik.
Sonra tabi bozcada feribotunda yer kalmamıştı. Bekledik saat 13 :00 kadar. Hotel rezervasyonlarında da soryun çıktı. Neyse ki yalnız değildik.
Beraber olduğum arkadaşlar. Sağdan soldan ilgili yerleri arayıp yeni bir hotel ayarladılar. Grupça tatil de bir başka oluyor. 11 kişi idik. Geyik muhabbet ) anlatamam. Umarım bir gün de Insignialar ile 11 kişilik bir grupla tatil yaparız. Benim yanımda arka koltuklarda 3 kişilik yerim var ne de olsa Bozca adanın güzel koyları var. Ayrıca yabancı turist sayısı da az Kendini kendi memleketinde hissediyorsun. Bir de o ruzgar gülleri çok iyi bir hava veriyor. Doğa dostu ber yer...
İki günlük yeme içme ve güneşlenmeden sonra yine geriye doğru yola koyulduk.
Bu sefer dönüşüm devletin feribotları ile idi. Gelibolu- Keşan ondan sonra Tekridağ ve İstanbul.
Ancak yollar çok kalabalık idi. Sıkılanlar ve sinirli kullananlar. Önüme geçmeyi çalışanlar.
Düşünün en soldasınız ve önünüz dolu. Biraz güvenlik mesafesi bırakıyorsunuz. Sağdan devamlı birileri yaklaşıp önünüze girmeye çalışıyor.
Ben de yol vermeyince adam yaygarayı koparıp kornaya yukleniyor. Çatlasın bana ne !!!
Çok ta umrunmda sanki.Tabi ben yoluma devam. Almancılar da bu yoldan geliyor. Onlar da yorgun argın. Bu çileyi onlar da yaşatıyor ve yaşıyor.
Eskiden onları arabaları en güçlüydu. Ve pek boy ölçüşemezdik. Ama şimdi Isnignia var !!! Kapattın mı gazı yapışıyorsun en ön taraflara. Sollama falan ihtiyaç olunca hiç sorun değil. O sbeple almancılar da biraz sinir küpü oldular. Ama haklı olduklarından değil. Geçemediklerinden. Napalım alamanayadan isnsignia ile gelselermiş Böyle Tem'in Çatalca bölümüne kadar sinirli bir sürüş ile devam ettim. Sonra da ne göreyim !!! TEM kilit. Ben de hemen ilk çıkıştan kaçtım ve Halkalıya evime E5 karayolundan toplandım. Kısacası mümkünse erken yolculuk yapınız. Geceleri 18:00 ile 24:00 arasında en kalabalık zamanları oluyor ..
Bilgi ve tecrubelerinizi beklerim. Bu konular aldtında...
Foto vidieo herşey !!! Merak ediyorum işte. Bu arabayı tüm türkiyeye sevdirmek istiyorum.
Kalın sağlıcakla.
Buseferki gezi çok daha Farklıydı.
Yani bir kere kesinlikle herşeyi ile hazırlıklı idim. Arabamı da iyi tanıyorum.
Gidelecek yollar belirlenmişti. Mola mekanları. Ortalama hızıma göre varış zamanı falan
Üç araba gittik Bir Jetta, Audi A3 ve Opel İnsigniam
İlk aşamada sadece Jeta ile devam ettik. Moladan sonra bize A3 yetişti
Sabaha 05: 00 'te yola koyulduk.
TEM'den Tekirdağa, Keşan.
Keşana kadar takipteydim. Ama bir ara arkadaştan çağrı geldi. Bundan sonra yol düz. Polis te yoktur denildi .
Sen sıkılmışsındır 180 beygirle takipten.
İstersen kaptır ilk çıkışta molaya gireriz diye
Eşimle bu konuşma yapılıyordu. Ve Eşim de bana naklen bilgi iletiyordu.
Son cümleyi duyar duymaz heycanlanaıp kaptırdım. Yol çift gidiş Çift geliş. Ayrılmış bir otoban.
O anda kapattım gazı. Kısa bir süre içinde şahlalnıp giderken bir ara araba hız kesmeye başladı.
Tam o arada Kilometre hız göstergesine baktım. Bir de ne göreyim 200 KM/h yani 120 KM/h
Arabada devir maksimuma çıkmış. O sebeple devir korumasından dolayı güç kaybediyorum
Sonra kendime gelince idrak ettim ki 4. vitesteyim?!?!
Yani 4. viteste hızn 200 km/h a çıkmış yani "120 km/h'a" haha
Böyle sonra bu güzel yol hemen bitiverdi. Ve sapıp sabahın serinliğinde. Ağaçlar arasında çok güzel bir yerde, tahta masalar üzerinde kahvaltımızı yaptık.
mis gib çay , ev poğaçaları. Taze domatesler, peynirler zeytinler, reçeller ))
Sonra da a3 ekibi katıldı. Anca yetiştiler.
Derken yola devam. Gelibolu, ondan sonra da Özel bir feribota bindik. Alınteri adlı firma )
Çanakkaleye vardık. Ve bir süre daha taikpte kaldım. Sonunda vaktimiz iyice daraldı. Ve ben takipten sıyrılıp kaptırdım.
Bozcada feribotuna giden ve köylerden geçen kıvrımlı bir yola girdik. Süperdi bu yollardaki sürüşten çok keyf aldım. İvmelenme ve yol tutuşuna hayran kaldım. Dönüşlere girerken hafif fren, çıkarken tam gaz. Roketteymişim gibi karnımda bir tuhaflık hissi oluşuyordu.
Sonra bir de ne göeyim. Önümde bir 5.20 D Yol vermiyor ve o da benim gibi yetişmeye çalışıyor.
Çok hoşuma gitti. Takıldım ben arkasına. O gittikçe ben de bastırıyordum. Ama kendisi de yol vermiyordu.
bir kaç dönüşten sonra yaklaşık 10 dakikalık bir kovalamacıdan sonra. Sonunda eleman sanırım ensesindeki nefesimden usandı.
Bir yerde dönüşün sonuunda solu açtı. Ben de oradan sıyrıldım. Ondan sonra da var gücümle topukladım...
Eleman gerilerde kaldı. Ve kayboldu ))
Yani basarsanız gidiyor bu araba Saat 10:25'te iskeleye yetiştik.
Sonra tabi bozcada feribotunda yer kalmamıştı. Bekledik saat 13 :00 kadar. Hotel rezervasyonlarında da soryun çıktı. Neyse ki yalnız değildik.
Beraber olduğum arkadaşlar. Sağdan soldan ilgili yerleri arayıp yeni bir hotel ayarladılar. Grupça tatil de bir başka oluyor. 11 kişi idik. Geyik muhabbet ) anlatamam. Umarım bir gün de Insignialar ile 11 kişilik bir grupla tatil yaparız. Benim yanımda arka koltuklarda 3 kişilik yerim var ne de olsa Bozca adanın güzel koyları var. Ayrıca yabancı turist sayısı da az Kendini kendi memleketinde hissediyorsun. Bir de o ruzgar gülleri çok iyi bir hava veriyor. Doğa dostu ber yer...
İki günlük yeme içme ve güneşlenmeden sonra yine geriye doğru yola koyulduk.
Bu sefer dönüşüm devletin feribotları ile idi. Gelibolu- Keşan ondan sonra Tekridağ ve İstanbul.
Ancak yollar çok kalabalık idi. Sıkılanlar ve sinirli kullananlar. Önüme geçmeyi çalışanlar.
Düşünün en soldasınız ve önünüz dolu. Biraz güvenlik mesafesi bırakıyorsunuz. Sağdan devamlı birileri yaklaşıp önünüze girmeye çalışıyor.
Ben de yol vermeyince adam yaygarayı koparıp kornaya yukleniyor. Çatlasın bana ne !!!
Çok ta umrunmda sanki.Tabi ben yoluma devam. Almancılar da bu yoldan geliyor. Onlar da yorgun argın. Bu çileyi onlar da yaşatıyor ve yaşıyor.
Eskiden onları arabaları en güçlüydu. Ve pek boy ölçüşemezdik. Ama şimdi Isnignia var !!! Kapattın mı gazı yapışıyorsun en ön taraflara. Sollama falan ihtiyaç olunca hiç sorun değil. O sbeple almancılar da biraz sinir küpü oldular. Ama haklı olduklarından değil. Geçemediklerinden. Napalım alamanayadan isnsignia ile gelselermiş Böyle Tem'in Çatalca bölümüne kadar sinirli bir sürüş ile devam ettim. Sonra da ne göreyim !!! TEM kilit. Ben de hemen ilk çıkıştan kaçtım ve Halkalıya evime E5 karayolundan toplandım. Kısacası mümkünse erken yolculuk yapınız. Geceleri 18:00 ile 24:00 arasında en kalabalık zamanları oluyor ..
Bilgi ve tecrubelerinizi beklerim. Bu konular aldtında...
Foto vidieo herşey !!! Merak ediyorum işte. Bu arabayı tüm türkiyeye sevdirmek istiyorum.
Kalın sağlıcakla.
Yorum